Dünya Anti-Emperyalist Kadın Platformu Kuruldu

Dünya Anti-Emperyalist Platformu'nun (Platform) kadın kolu olan Dünya Anti-Emperyalist Kadın Platformu (Kadın Platformu) 21 Ekim'de resmen kuruldu.

Aynı gün, Kadın Platformu'nun 1. Uluslararası Anti-Emperyalist Konferansı, “Anti-Emperyalist Mücadele ve Kadın Hareketi” temasıyla Venezuela'nın Caracas kentinde düzenlendi.

Emekçi Kadınlar olarak içinde yer aldığımız Kadın Platformu'nun toplantısında Latin Amerika, Asya, Afrika ve Avrupa'dan kadın örgütlerinin temsilcileri, komün aktivistleri ve parlamenterlerden oluşan 100'den fazla katılımcı, mevcut küresel savaş durumunda kadınların karşı karşıya olduğu gerçekler ve kadın kurtuluş hareketinin yönü ve görevleri hakkında tartışmalar yürüttü. Katılımcılar, kadınların devrimci birliğini engelleyen emperyalizme karşı mücadelede yer almaya oybirliğiyle karar verildi.

Dünya Anti-Emperyalist Kadın Platformu Kuruluş Bildirgesi

Sistemik ayrımcılık altında kadınların hayatta kalması ve gelişimi garanti edilemez. Ezilen ve sömürülen çalışan kadınların insan hakları ve onuru, savaş ve şiddetle acımasızca çiğnenmektedir. Barbarlık dönemlerinde kadınlar, çocuklar ile birlikte en çok acı çeken ve ölümden daha acı verici aşağılanmalara maruz kalan kesimdir. Emperyalist sömürü ve yağma sınır tanımaz. Emperyalist ülkelerdeki kadınlar, tekelci sermayenin sömürüsünün hedefi haline getirilir, kapitalist ideolojiyi kabul etmeye zorlanır ve Üçüncü Dünya kadınlarını ve emperyalist ülkelerdeki kadınları bölmeye çalışan bir egemenlik ideolojisiyle beyinleri yıkanır. Kadın haklarını gerçekten garanti eden halk hükümetleri altında yaşayan kadınlar da emperyalist savaşın sürekli tehdidi altındadır.

İnsanlık şu anda bağımsızlık ve boyun eğme arasında bir dönüm noktasında bulunmaktadır. İşgal ve yağma ile ayakta kalan emperyalist güçler, insan toplumunu saran ve onu bir dünya savaşına sürükleyen eşi görülmemiş krizi önlemek için çılgın bir savaş başlatmaktadır. Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının eşi görülmemiş yıkımının sorumlusu olan emperyalizm, bugün pervasızca Üçüncü Dünya Savaşını kışkırtmaktadır. İnsanlık tarihi boyunca, egemen sınıflar savaş zamanlarında kadınları her zaman savaş ganimeti, savaş zamanı işçisi ve savaş kölesi haline getirmiştir. Anti-emperyalizm ve kendi kaderini tayin hakkı yaşam ve barışa giden yoldur, emperyalizm yanlılığı ve boyun eğme ise ölüm ve savaşa giden yoldur.

Anti-emperyalizm ve kendi kaderini tayin etme bayrağını yüksekte tutmalı ve mücadeleyi sürdürmeliyiz. Bugün dünyada yaşanan işgaller ve katliamlar, egemenlik ve yağma, baskı ve sömürü, emperyalizm var olduğu sürece ulusal ve sınıfsal ayrımcılığın ortadan kaldırılamayacağı gerçeğini doğrulamaktadır. Emperyalizm, faşizm, şiddet ve savaştır. Dünyanın dört bir yanındaki ilerici kadınlar, emperyalist savaş propagandası, silah üretimi ve askeri eylemlerle işbirliği yapmayı reddetmeli ve daha da ileri giderek, geniş işçi kadın kitlelerini savaş karşıtı, anti-emperyalist ve anti-faşist mücadeleye seferber etmelidir. Tüm kadınlar, emperyalizmi ve faşizmi ortadan kaldırmak için mücadelede birleşmelidir.

“Böl ve yönet” emperyalist güçlerin temel taktiklerinden biridir. Emperyalist ülkeler ve sömürgeleştirilmiş uluslar içinde kadınları ve erkekleri bölerek aralarında nefret tohumları ekiyor, birlik ve dayanışmayı engelliyorlar. Aynı şekilde, emperyalist güçler sosyalist ve anti-emperyalist devletleri “insan hakları ihlalcileri” olarak karalıyor ve yaptırım, izolasyon ve boğma için sözde “kadın hakları”nı bahane olarak kullanıyor. Bazı kadınlar tarafından savunulan aşırı feminizm, sosyal sorunları kadınlar ve erkekler arasındaki biyolojik çatışmalara indirgeyen ve kadın hareketini yanlış bir yöne sürükleyen bir tür “kadın şovenizmi”nden başka bir şey değildir. Aynı şey diğer tarafta erkek şovenizmi için de geçerlidir. “Kadın hakları” bayrağı altında yürütülen sahte propagandayı reddediyoruz.

Devrim ve inşada eşit katılımcılar olarak kadınlar, tarih boyunca her türlü egemenliğe karşı kan dökerek ve mücadele ederek kadın kurtuluş hareketini uzun süredir ilerletmişlerdir. Özellikle 20. yüzyıldan bu yana, emperyalizme direnmek, sömürge yönetiminden kurtulmak için mücadele etmek ve yeni toplumlar inşa etmek konusunda hayati bir rol oynamışlardır ve bugün de mücadelenin ön saflarında yer almaya devam ederek kendi kaderlerini cesurca şekillendirmektedirler. Sadece adalet yolunda, tüm insanlığın ortak arzusu olan ulusal kurtuluş, sınıf kurtuluşu ve insan kurtuluşu yolunda kadınların özgürleşmesi ve sosyal kurtuluşu sağlanabilir. Uluslararası birliği ve dayanışmayı güçlendirmeye devam edecek, kadınların onuru ve hakları için, uluslararası barış ve kendi kaderini tayin hakkı için mücadeleye devam edeceğiz.

21 Ekim 2025, Karakas

Dünya Anti-Emperyalist Kadınlar Platformu