Şanslıysak Hayatta Kalırız!

Yeni bir isyan dalgasının eşiğindeyiz. Yangınlar, çevre katliamları, kadın cinayetleri, çocuk istismarı.. Toplumsal öfkeyi bir bıçak gibi bileyleyen bu olaylar, milyonlarca emekçinin sabrını artan yoksullukla taşırıyor.

Her şey gözümüzün önünde oluyor: dört bir yanımız alevler içindeyken yangın üssü otel yapımına açılıyor, boşandığı erkekten kaçmak için şehir şehir dolaşan bir kadın katlediliyor, her gün en az beş işçi iş katliamlarında ölüyor. Doğaya, insana, türlü yoksullukla akıp giden hayatlarımıza düşman olanlar bu savaşın içinde “şanslıysak” hayatta kalmamızı istiyor. Kalamayanlarımız var.

Ayşe Tokyaz. 22 yaşında, İstanbul’da üniversitede okuyordu. Ayşe’nin ikiz kardeşi haber alamayınca günlerce kız kardeşini aradı, karakola gitti, kardeşinin bulunduğu evi söyledi; eski polis Cemil Koç’u korumak için yeterli işlem yapmadı, ailenin adresi katile ulaştırıldı. Cemil Koç bu cesaretle Ayşe’yi katletti. Olay yeri incelemesi yapan 4 polis, kan izleri ve olay yerinde yapılan temizlik işlemini olay yeri raporuna işlemediler. Ayşe’nin genç bedeni bir valizin içinde yol kenarında bulunduktan sonra 5’i polis 14 kişi daha tutuklandı.

İstanbul’da 16 yaşında bir çocuk. 2023 yılında 4 erkeğin tecavüzüne uğradıktan 1 yıl sonra iddianame hazırlandı, 2 yıl sonra karar verildi. Mahkeme, istismar yaşandığında 16 yaşında olan çocuğun 18 yaşındayken katıldığı duruşmada “yaşından 1-2 yaş büyük gösterdiğini” söyledi. Ergin sayıldığı bir yaşta yapılan bu değerlendirme gerekçe gösterildi, istismarcılar mağdurun yaşını bilmiyordu denilerek beraat ettirildi.

Aygül Çınar ve Türkan Söylemez. Mersin’de 26 Temmuz gecesi anne kız, kaldıkları evde Ömer Çınar tarafından katledildi. Katil hala bulunamadı.

İlayda Alkaş. 22 yaşındaydı. Dini nikahla yaşadığı ve şiddet gördüğü Cemal Alparslan’dan kaçmak için şehir şehir dolaştı. Annesiyle önce Batman'a, sonra İzmir'e ve Antalya'ya kaçtı. Gittiği her yerde ölüm tehditleri aldı, yaşayabilmek için mücadele etti. Fail Cemil Alparslan, onu sokak ortasında ateşli silahla katletti.

İsmini sayamadığımız, çoğu kez iki satırlık bir haber olarak dahi karşılaşmadığımız daha nice kadın, çocuk var. Göz göre göre oluyor demiştik, her gün birkaçımızı yaşamdan koparan bu katliamlar yalnızca bizim önümüzde yaşanmıyor. Kadınları korumakla yükümlü olan devletin, kadınlar başvurduğunda işlem yapması gerekirken katile açık adreslerini veren kolluğun, ergenliğini tamamlamadığı bir yaşa dair reşit olduğu haline bakarak yorum yapan yargının önünde oluyor. Alınmayan önlemlerle, kadınları yaşatmak, çocukları korumak için sorumluluk almayan devlet, tarafını açıkça gösteriyor. Bu nedenledir ki kadın düşmanı faşist devlet, artık katillerle iş birliğini gizlemiyor, gizleyemiyor.

TİLDA SEYHUN