Harekete Geçelim, Yaşamı Savunalım

Harekete Geçelim!

Son zamanlarda yaşadıklarımız bugünün habercisi gibiydi. Depremler, kasırgalar, kıta yangınları, katliamlar, savaşlar, şimdi de tüm dünyayı etkisi altına alan salgınla yüz yüzeyiz. Şu karantina günlerinde doğa kendi kendine yeniden canlanırken her gün artan ölümler yüzlerle, binlerle ifade ediliyor.

Dünya bu çürümüş sistemi artık kaldırmıyor. Küçücük bir virüsün koca devletleri nasıl da aciz, çaresiz bıraktığını, salgını bile fırsata çevirmeye çalıştıklarını görüyoruz.

İnsan yaşamının onların gözünde hiç bir değeri olmadığını, kimin ölüp kimin yaşayacağına karar verdiklerini görüyoruz.

Atölyelerin, fabrikaların ve inşaatların aralıksız devam ettiğini, işçi ve emekçilerin güvencesiz ve korunmasız çalıştırıldığını görüyoruz. Sağlık emekçilerine hiç bir koruma olmadan cepheye sürülmüş silahsız asker muamelesinin yapıldığını görüyoruz.

Zindanlarda devrimci tutsakların salgın bahanesiyle tüm haklarının gasp edildiğini, çıkarılan

infaz paketinden faydalanmamaları için devletin yasal zorlamalara başvurduğunu görüyoruz.

Ve tabii ki biz işçi emekçi kadınların hiç düşünülmeden tek kalemde nasıl da harcandığımızı, ucuz iş gücü görüldüğümüzü: önce işten çıkarılan olduğumuzu...

karantina günlerinde maruz kaldığımız şiddetin daha da arttığını, on günde on kadının katledildiğini...Gözden çıkartıldığımızı biliyoruz ve buna karşı yaşamı savunuyoruz!

Yaşamı savunmak için harekete geçelim!

Salgını fırsata çeviren ve bundan hala rant sağlamaya çalışan düzene karşı harekete geçelim.

Bizi salgının ya da açlığın pençesine iten; ölümü gösterip sıtmaya razı eden, şirketlerin ömrünü insanlığın sağlığına tercih eden, kimin yaşayıp kimin öleceğine karar veren düzenin sonu geldi.

Yaşamı savunmak için harekete geçelim!

Savaşlar ve soykırımlarla halkları katleden, mültecileri sınır boyunda ölüme mahkum eden bu sistem artık çürüdü. Ve çürüyen sistemi kesip atmak bizim elimizde.

Yaşamı Savunmak için harekete geçelim!

Çıkardıkları infaz paketiyle belli bir zümreyi koruyan, salgında tutsakların sağlığını yok sayanlar, toplumun ileri kesimlerini ölümle tehdit ediyor. Hasta tutsakları bile çıkarmaktan korkan sistem kendi devamlılığının olmadığını iyi biliyor!

Yaşamı savunmak için harekete geçelim!

Toplumsal eşitlik yok bu düzende. İşçi-emekçi olsak da kadınız! Önce işten çıkarılan, önce gözden çıkarılan...Salgında dahi şiddet uygulanmasına, öldürülmesine göz yumulan. Kendimiz için, yaşamı savunmak için, yaşamak için harekete geçelim.

Yaşamı savunmak için harekete geçelim! Biz toplumsal eşitliğin sağlandığı bir düzende özgürce üreterek, üretici güçlerin korunduğu, insanın, yaşamın ve canlının kıymetli olduğunu bilerek, hissederek yaşamak istiyoruz. Eski çürüdü, köhnedi ve yeniyi kurmak bizim elimizde. Biz, bizim olanı geri istiyoruz. Yaşamak için harekete geçelim!

Biz kadınların “bu virüsü” yok etmek için Harekete Geçip, İsyan Etme Saatimiz geldi.

Emekçi Kadınlar (Eka)