Katiller Gücünü Nereden Alıyor?
- Dünyaya Başkaldırıyoruz
- 1 Ağu 2020
- 1 dakikada okunur

İstanbul Sözleşmesi'nin tartışılmaya açıldığı şu günlerde, ard arda gelen kadın cinayetlerinde artış olduğunu görüyoruz. Her gün duyduğumuz katliam haberleri, artık haber sayfalarında yer bulunamayacak kadar çoğaldı. Son 10 günde 59 kadın öldürüldü!
İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açmak bile erkeklere bu denli güç veriyor. Son 24 saat içerisinde virüsten ölen insan sayısı 17 iken, katledilen kadın sayısı 10!
Koronavirüs tedbirleri kapsamında cezaevlerinden katilleri çıkaran, 1 Mayıs gibi yürüyüşleri yasaklayan devlet, kadınların öldürülmelerini neden engellemek yerine İstanbul Sözleşmesi'ne saldırıyor?
İlk olarak Rosa Kadın Derneği'ne, sonrasında TJA ve SKM'ye yapılan saldırılar sonucu kadın özgürlük mücadelesi veren onlarca kadını işkence yapılarak gözaltına aldı. Çünkü kadın örgütlülüğünü engellemek, İstanbul Sözleşmesi'ne ve doğrudan kadınların yaşamlarına yapılan saldırılar karşısında duracak insanları engellemek demek oluyordu.
Hiçbir kadın cinayetinin, devletin yürüttüğü politikadan bağımsız olmadığını biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi kadınların mücadelesi ile kabul edilmiş, etkin uygulandığı sürece kadınları koruyacak tedbirler ve yaptırımlara sahip bütünlüklü bir sözleşmedir. Bunun karşısında duran ve ''aile yapımızı bozuyor'' diyen dinci gerici politikaya karşı yaşamlarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bugün devletin örgütlü kadınlara saldırılarının, kadınların gücünden korkmak olduğunu biliyor, gücümüzü örgütlülüğümüzden alıyoruz. Bu aynı zamanda, kadın özgürlük mücadelesinin durdurulamazlığının kabulüdür.
Madem biz sokakta yürürken, boşanmak istediğimiz için, barışma isteğini reddettiğimiz için, eve geç geldiğimiz için, içki içtiğimiz için, dahası katiller öyle ''uygun'' gördüğü için öldürülüyorsak, madem evlerimizde ve sokaklarımızda bizlere rahat yoksa, sizler de rahat edemeyeceksiniz! İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyecek, ancak bizleri ölümle tehdit ettiğiniz bu sistemde bununla yetinmeyeceğiz. Biliyoruz ki yasalar, sözleşmeler ancak bizim mücadelemiz ile anlam taşır. Yalnızca yaşamlarımız için değil, bu sistemin yarattığı katillere, tecavüzcülere, tacizcilere ve bunlara çanak tutan tüm yardakçılara karşı özgürce yaşamak için mücadele edeceğiz. Artık kadınların kendi yaşamları için harekete geçme ve başkaldırma vaktidir.
Dünyaya Başkaldır!
Kommentare