Konutu Terk Etmeme ve Elektronik Kelepçe

Merhaba.

İki aya yakın zamandır bir “Konutu Terk Etmeme” dir uğraşıyorum. Önce ‘Sosyal Medya’dan Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesi ile “Konutu Terk Etmeme” cezası verilmişti. Ne büyük gam. Sonra ara ara karakol polisleri kontrole gelir olmuşlardı. Bugün de elektronik kelepçe takılması ile ilgili geldiler. Taktırmadım.

Ha bu arada işimden olduğumu söylemedim değil mi?

Pandemi nedeniyle bir kısım işçi gibi bende ücretsiz izine ayrılmak zorunda bırakılanlardan oldum. Zaten yeni başladığım işten 15-16 günlük işçi iken süresiz ücretsiz izine ayrılmak zorunda kaldım. Bir buçuk ay gibi bir zaman sonra işe tekrar çağrıldım. Yukarıda belirttiğim ve artık pek çoğunuzun bildiği karar tam bu zamanda tebliğ edildi. Ve iş yeri ile bu bilgiyi paylaştığımda, ki paylaşmak durumunda idim. Karara itiraz vb süreçleri işletebilmek için çalıştığıma dair belge almam gerekiyordu, aldım. Ama “Beyhan Hanım siz bu süreci evinizde geçirin” diyerek kibarca kapı gösterildi tarafıma. İşimden de oldum. Kendi kendine katmerlenen ceza.

Bugün ise, elektronik kelepçe takılması ile ilgili ziyarete geldiler. Bu ara çok önemsenen bir karakterim. Hem dostlarım hem düşmanlarım tarafımdan. Güzel, iyi bir şeyler yapıyorum demek ki. Lakin; gelen memurun elinde, elektronik cihazı ve onu takmak için kullanacağı alet edevattan başka bir şey yoktu. Yani hani emirle çalışan bir mekanizmanın parçası ya bunlar, elinde o iş emri de yoktu. Ben de o elektronik kelepçenin takılmasına müsaade etmedim. Şimdi sonuçları ile ilgili birtakım ön tahminlerim var elbette. Ve hep birlikte ilerleyen süreçte göreceğiz bunları. Amacım kendimi zorla zindana attırmak değil, ama bıçağın altında yatan kurbanlık da olmak istemeyiz öyle değil mi?

Çünkü; biliyorum ki; sosyal medya operasyonu bahane. Onlar bizlerin yaşadığı her alanı mücadele alanına çevirmemizden rahatsız. Onlar; bizlerden çaldıkları serveti geri almak için yaptığımız işlerden rahatsız. Devrim düşüncesinin kendisi tüylerini ürpertiyor. Ve bunun temsilcisi olan bizlerin, etrafımıza yaydığımız enerjiden rahatsızlar. Ama korkmuyorum, korkmuyoruz. Bulunduğumuz her yerde doğruları söylemeye ve insanları buna davet etmeye devam edeceğiz.