23 Ağustos 1960 yılında kurulan Kübalı Kadınlar Federasyonu devrimden hemen sonra kurulmuş özel bir kadın örgütlenmesiydi. Kurulan Halk İktidarı'nın oturması ve gelişmesi için kadınların kitler halinde devrimin inşasına çekilmesi gerekiyordu. Bu aynı zamanda yoksul emekçi kadın kitlelerinin siyasal ve kültürel olarak çok yönlü geliştirilmesi demekti. Bu noktada FMC'nin çok büyük katkıları olmuştur.
Margaret Randall'ın Akademi yayınlarından çıkan Küba'da Kadınlar adlı kitabından kimi bölümleri aktardığımız da sanırız ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
“Savaşın son yılının ortalarına doğru, Fidel Castro ön cephelerdeki görevlerini uzun süredir önemli olan bir düzine kadından ibaret Mariana Grajales Müfrezesi'nin kurulmasını teşvik etti. Kadınlar bir araya gelip erkek kardeşleriyle eşit koşullarda savaşma hakkı istedi. İsyancı ordunun başkomutanı bu düşünceye yatkındı, ama erkek askerler karşı koydu. (....) bu modern Küba uygulamasında kadınların tam katılımına yönelik bilinen ilk ideolojik tartışmaydı. Ne var ki, Fidel ısrarlıydı ve en çok karşı çıkanlardan birini Binbaşı Eddy Sunol'u kadınlar müfrezesini cepheye götürmekle görevlendirdi. Zaman Eylül 1958'di. Kasımda Sunol yeni askerlerinin cesaret ve dakikliliğini övüyordu. Marianalar, düşman Yeni Yıl Arifesi'nde teslim olmadan önce yirmi dolayında önemli çarpışmaya katıldı. Saflarını genişleterek, barış zamanı askeri görevler aldı. Bugün Küba ordusunda binlerce kadın var. İlk Marianalardan Thelma Bornot binbaşı rütbesine yükseldi.”
FMC'nin devrim sonrası kimi başka çalışmalarından da yazar şöyle söz etmektedir:
“FMC hizmetçilere özel okullar kurdu ve fahişelerin yeniden eğitimi, köylü kadınlar için okullar ve giyim akademileri planlarıyla uğraştı. Bu girişimlerle tüm adadaki kadınlar, yeni bir ideolojinin yanı sıra yeni beceriler öğrenmek için çok korunaklı ve sınırlı ev atmosferinden çıkmaya teşvik edildi.”
“İsyancılar iktidara geldiğinde okuma yazması olmayan yetişkin nüfusun yarısından çoğu kadındı, bu oran kırsal alanlarda daha da artıyordu. İlginçtir, 1961'de adayı tarayan ve bir yılda sorunu ortadan kaldıran büyük okur yazarlık ordusundaki yüzbin gönüllünün yüzde 56'sı genç kızlardı. Bir an için bunun bu genç kadınların yaşamlarında ne anlama geldiğini düşünün, 10 ile 18 yaş arasında 56 bin kız kırsal bölgelere gitti, 1961 kırsal KÜBA'sının zor koşullarında çalıştı, okuryazarlık kampanyasını ırza geçme ve öldürme sinyali olarak alan CIA destekli karşı-devrimci haydutlardan gelen tehlikeleri erkek kardeşleriyle birlikte yaşadı ve okuma yazma öğrenirken ağır işçi yoksullarla kurdukları ilişkiler yüzünden büyük çapta proleterleşti. Geleneksel olarak yanlarında bir refakatçi olmadan sokağa çıkamayan genç kızlardı bunlar. Büyük ölçüde başarılı olan okuryazarlık kampanyası, ülkelerinde olduğu kadar kendi kurtuluşlarında da epeyce gelişme kaydettirdi.!"
“O günlerde hizmetçiler, banka memuru, fahişeler çevirmen ve sekreter, yedi çocuklu, adını yazmayı otuz beş yaşında öğrenen kadınlar devlet çiftliklerinde yönetici, fabrikalarda üretim şefi ve kitle örgütleriyle seçkin siyasal örgütlerde lider oluyordu. Kadınlar okulları, hastaneleri, kültür kurumlarını, spor ve sanat alanlarında öne çıkmaya başladı, hükumet organlarında ve partide önemli karar verici konumlara geldi.”
“1980'de FMC'nin üye sayısı 2.312.472'ydi, bu da Küba'daki 14 yaşın üzerinde tüm kadınların yüzde 81'iydi. Bunun yüzde 58'i ev kadınıydı. 50.557 delegacion (mahale düzeyi) ve 9.992 Uogue (daha büyük coğrafi alanlar) vardı. Bütün bu birimlere katılım kitleseldi. FMC 54.552 kadını kapsayan iki binin üzerinde jimnastik grubunu destekliyordu, ayrıca 73.623 kadın kırsal bölgelerdeki 9.644 tarih aktivisti vardı, bunlar ortaklık, kişi, aile ve örgüt tarihiyle ilgileniyordu. Yüz binin üzerinde kadın ajitasyon ve propaganda gruplarında etkindi, altmış bini ise kamu sağlığı ekiplerinde çalışıyordu. 1.250.000 kadın Eğitim İçin Militan Anneler Ekibi'ne katıldı. FMC, 38.243 kadının katıldığı yaklaşık iki bin terzilik okulunu da yürüttü. Bu okullardan 31.052 kadın mezun oldu. Aylık dergi Mujeres (kadınlar) kişisel inceleme ya da aylık toplantılarda analiz için malzeme sağlayarak kadınlarla ilgili bütün alanlarla ilgilendi.”
Sosyalizm mücadelesinin kadınların önünü nasıl da açtığını nasıl kadını özgürleştirdiğini görebilmek açısından mutlaka okumanızı tavsiye ediyoruz.
Comments