top of page

"Normal" Olan İsyandır!



İşçi sınıfının sermayeye karşı savaşımı olan 1 Mayıs’a günler kaldı.

Açlığın, yoksulluğun, sömürünün her geçen gün daha da derinleştiği bugünlerde işçiler, emekçiler, gençler, biz kadınlar; kapitalist sistemin yarattığı sömürüye, baskıya, ezilmeye karşı mücadeleyi yükseltmeye devam ediyoruz.

Bu mücadelenin en ön saflarında ise işçi ve emekçi kadınlar var.

Biz emekçi kadınlar yaşamın en ağır yükünü omuzluyor, yaşamı her gün yeniden ve yeniden üretmeye devam ediyoruz.

Resmi rakamlara baktığımızda, yalnızca her on kadından üçü çalışabiliyor. Çünkü bu çürümüş kapitalist sistem çocuk bakımı, temizlik ve yemek gibi yaşamın temel yüklerini kadının sırtına yıkıyor. Fabrikalarda, iş yerlerinde kreş olmaması ucuz iş gücü olarak görülen kadınları yeniden ve yeniden dört duvarın aptallaştırıcı koşullarına, eve hapsediyor.

Çalışan kadınlar ise düşük ücretlere, mobbinge, tacize ve işten atılma tehdidine mahkum ediliyor.

Eğitim düzeyi ne olursa olsun erkeğe göre daha az ücret alan kadın, hem işyerinde hem evde katmerli sömürüyle yüz yüze bırakılıyor.

Hane içinde görünmeyen emeğiyle sistemin çarklarını döndürmeye devam ediyor.

Ancak zulüm bununla da bitmiyor. Bu topraklarda her gün en az bir kadın katlediliyor!

Kadınlar işsizliğe, güvencesizliğe itilerek şiddet gördükleri evlere mahkûm ediliyor.

Devlet ise bu gerçeği görmezden geliyor, kadınları koruyan hiçbir politikayı hayata geçirmiyor, aksine onları sistemli bir şekilde ölüme terk ediyor!

Kadınlar; açlıkla, yoksullukla, şiddetle yaşam mücadelesi verirken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2025’i “Aile Yılı” ilan ediyor. Ne adına? Kutsal aile masallarıyla, kadınların ve çocukların yaşadıklarını yok saymak için!

Tecavüzü, şiddeti, açlığı, yoksulluğu “aile” perdesiyle örtmeye çalışan bu erkek egemen sistem, bizleri yaşamla-ölüm arasına sıkıştırmak istiyor.

Ne zaman, nasıl doğuracağımıza, kaç çocuk yapacağımıza karar vermeye kalkan erkek egemen sistem bizleri "eş", "anne" gibi sıfatlara sıkıştırarak "kutsal aile" düzenini dayatıyor, kadınları içi şiddet ve sömürü dolu bu ailelerin içine hapsediyor.

Ama biz kadınlar susmuyoruz!

Bastırılmak istenen kadın mücadelesi her yerde yükseliyor: Fabrikalarda, liselerde, üniversitelerde, sokaklarda, meydanlarda kadınların haykırışları yankılanıyor:

Eşit işe eşit ücret!

Güvenceli yaşam hakkı!

Şiddetsiz, sömürüsüz bir dünya!

1970’lerden bugüne mücadelenin ön saflarını terk etmeyen emekçi kadınlar olarak her türlü baskıya, erkek egemen sisteme başkaldırıyoruz. Bizler yalnızca üretmiyor; haykırıyoruz, örgütleniyoruz, değiştiriyoruz!

Ekonomik ve sosyal yetersizliklerle yaşam savaşı veren milyonlarca işçi ve emekçi bu şanlı 1 Mayıs gününde Taksim meydanını doldurmak için bekliyor.

İşte bu cesaret ve yüreklilikle tüm işçi, emekçi ve genç kadınları 1 Mayıs’ta Taksim’de olmaya davet ediyoruz.

Yaşamın yarısını oluşturan biz kadınlar, mücadele bayrağını Taksim'de dalgalandıracağız!

Emekçi Kadınlar, Öğrenci Kadınlar, Genç Kadınlar, Ev Emekçisi Kadınlar, Eve Hapsedilen Kadınlar,

1 Mayıs’ta Taksim’e!



EMEKÇİ KADINLAR

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


EKA3-01.png

dünyaya başkaldırıyoruz!

© 2023 by RAFTER'S. Proudly created with Wix.com

bottom of page