İşçi sınıfının ilk iktidar deneyimi olan Paris Komünü 150 yaşında!
72 gün süren komünde işçiler, emekçiler kendi sınıf kardeşlerine tarihsel bir güven ve cesaret verirken, komüne giden yolda emekçi kadınların en ön saflarda mücadele etmesi de proleter kadınlara gerçek kurtuluşun görülmesinin zeminini sağladı.
İşçi sınıfının iktidarı kendi eline aldığında neler yapabileceğini canlı bir şekilde kanıtlayan Paris Komünü, işçi kadınların sınıfının erkekleri ile beraber militanca mücadelesi ile tarihte emekçi kadınların en cesur mücadelelerinden birine tanıklık etti.
''Sıradan" işçi kadınlar, komüne giden savaşta Merkez Komitesinde ve Konseyde oy hakkı tanınmadığı için yer alamasalar da, 72 gün boyunca yalnızca savaştaki yaraları sarmakla, temizlik ve yemek gibi ihtiyaçları karşılamakla, topları taşımak ve namluları temizlemekle uğraşmıyor, silahlı mücadeleyi cephenin en önünde veriyordu.
Emekçi kadınlar bir yandan burjuvaziye karşı sınıf savaşımının içinde çarpışıyor, diğer yandan cephede erkek egemenliğe karşı mücadele veriyordu. Bir bir prangalarından kurtulan kadınlar, bizzat ateş hattında durarak 4 Nisan'da girdikleri silahlı çatışmadan sonra bir komite oluşturarak, kadınları savaşmaya çağıran bir bildiri yayınladılar: "ya kazanmak ya da ölmek zorundayız!"
Paris komünü, kadın sorununu bir "kızkardeşlik" savunması ile temellendiren feminizmin dar görüşlülüğünü, cephede savaşan komünar kadınların karşısında burjuva kadınlarının duydukları nefret ve öfke ile, sınıf savaşımının en can alıcı noktasından ispatlamış ve alaşağı etmiştir. Prusya işgali ve Komün karşısında burjuva kadınların sınıfsal bakışları ile emekçi kadınların savaşın yıkımına rağmen duydukları mücadele azmi arasında en ufak bir "kızkardeşlik" bağı kurulamaz. Emekçi kadınlar, gerçek kurtuluşun sosyalizmde olduğunu Paris komününde işçi sınıfına göstermiştir.
Yaşasın Paris Komünü!
Vive La Commune!
Comentarios