9 Aralık 1985’de İspanya’nın Bask bölgesi’nde Vizcaya kentine bağlı Gallarta’nın bir kasabasında doğdu. Yoksul bir madenci ailesinin 11 çocuğundan sekizincisi olarak dünyaya geldi.
Okumak istiyordu fakat ailesi onun eğitimi için para ayırabilecek mali güçten yoksundu.
1910’da eğitimine son vererek terzilik işinde çalışmaya başladı. 1916’da henüz yirmi yaşındayken, aynı zamanda bir komünist ve maden işçisi olan Julian Ruiz ile evlendi. Altı tane çocuğu oldu fakat dördü yetişkinliğe eremeden, aşırı yoksulluk nedeniyle öldüler.
Politik faaliyetleri nedeniyle eşi sık sık tutuklandığından Dolares tek başına ayakta durmak zorunda kaldı. Ibarruri, bu dönemde Marksizmle tanıştı ve bu tanışıklık sıradan bir kadının nasıl değişebileceğinin kanıtı oldu. 1917 de İspanya Sosyalist Partisine üye oldu.
1920 de İspanya Komünist Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı. Madenci gazetesi El Minero Vizcaino için ‘’La Pasionaria’’ (tutku çiçeği) takma adıyla makaleler yazdı. 1920 yılında Bask Komünist Partisinin taşra komitesine seçildi. Kazandığı ün ve saygınlık nedeniyle 1930 yılında İspanya Komünist Partisi’nin Merkez Komitesine seçildi. 1931 yılında Madrid’e taşındı. Burada sol-kanat gazete Mundo Obrero’nun editörü oldu.
Kadınların yaşam koşullarını düzeltmek için çaba harcadı. Daha sonra Parti’nin polit bürosuna atandı. Faaliyetlerinden ötürü birkaç kez yakalandı ve tutuklandı. 1933 yılında Moskova’da gerçekleştirilen Komintern’e (Komünist Enternasyonal) delege olarak katıldı. 1934'te Paris'te düzenlenen Dünya Kadın Kongresi'nde ülkesini temsil etti. 1936 yılında İspanya Temsilciler meclisine seçildi ve çalışma, barınma ve sağlık koşullarının iyileştirilmesi için mücadele verdi.
İspanya İç Savaşı’nın patlak vermesinin ardından “No Pasaran” sloganı eşliğinde sesini daha da yükseltti. Hitabet yeteneği güçlü olan Dolares'in konuşmaları, toplumun büyük bir kısmını, özellikle kadınları, anti-faşist mücadeleye çekti, anti-faşist mücadelede yer aldı. Ancak, 1939 yılında Madrid’in düşmesiyle beraber gerici güçler galip geldi. Ve Ibarruri; politik faaliyetlerine iltica ettiği SSCB’de devam etti.
Oğlu Ruben Kızıl Ordu’ya katıldı ve 1942’de Stalingrad savaşında öldü.
1944 yılında İspanya Komünist Partisinin genel sekreteri oldu. Altmışlı yılların başında Sovyet vatandaşlığına kabul edildi. Bu yıllarda politik başarısı Sovyetler Birliği tarafından kabul edildi ve Moskova Üniversitesinden fahri doktoralık unvanı aldı. Ayrıca Lenin Barış Ödülü (1964) ve Lenin Şeref Rütbesine layık görüldü. 1966'da “No Pasaran” adıyla otobiyografisini yayınladı. “Dizlerimiz üzerinde yaşamaktansa ayakta ölmeyi yeğleriz” diyen İbaruri'nin tutkulu ve mücadele dolu bir hayatı oldu. Her zaman İspanya'da faşizme karşı mücadelenin en önünde yer aldı. 1975’te Francisco Franco’nun ölümünden sonra anavatanına geri döndü. Aynı yıl milletvekili olarak parlamentoya seçildi. Aktif mücadele dolu yaşamını ölümüne değin sürdürdü. 1989 yılında 93 yaşında Madrid'de geçirdiği zatürre sonucu yaşamını yitirdi.
Comentários