Sosyal Medya ve Bedenlerimiz
- Dünyaya Başkaldırıyoruz

- 7 Eki
- 2 dakikada okunur
İlknur Sağlam

19 yaşında bir genç kadın olarak bu konu hakkındaki kendi deneyimlerim ve çevremdeki kadınlarla ilgili gözlemlerimi anlatmak istiyorum. Sosyal medyadaki trendler de, kapitalizmin baskısıyla aynı günlük hayatımızdaki gibi aşırı bir tüketim halinde. Hızlı bir trenin içerisinde gibiyiz; sürekli yeni bir içerik, yeni bir trend tüketip hemen ardından bir başkasını bulmamız gerekiyor. Şu an güzel bulduğumuz trend olan bir makyaj bir sene sonra çok kötüydü diye anılıyor; çünkü sosyal medyadaki ömrünü yitiriyor ve yerini başka trendlere bırakmak zorunda kalıyor.
Bir zamanlar sosyal medyadaki beden algısını, trendleri yönettiğini düşündüğümüz ünlüler bile bu trendlere yetişemiyor artık. Ünlüler de trend başlatmaktansa artık, o an trend olan neyse onu yapıyorlar ve özellikle de genç kızlara bunu empoze ediyorlar. Trendlere ne kadar uyabilirlerse o kadar takipçi, beğeni, etkileşim kazanıyorlar ve artık bu tür şeyler kadın bedenine değer biçen birimlere dönüşüyorlar. Tıpkı ekonomistlerin piyasalardan canlı kanlı bir insan gibi bahsetmesine benzer şekilde bu ünlüler de sadece beğeni, yorum ve etkileşimleriyle anılıyorlar sosyal medya kullanıcıları tarafından. Bu ünlülerin hepsi birbirine çok benziyor; parlak saçlar, dümdüz bir karın, çatlaksız bir vücut, bembeyaz bir koltuk altı, kılsız kollar ve bacaklar, bembeyaz dişler, sivilcesiz bir yüz, sarkmayan bir vücut. Ne kadar sosyal medyadaki bazı kişiler beden olumlaması dediğimiz "body positivity" hareketini yaymaya çalışsa da kapitalizmin güzellik standartları ile baş edemiyor ne yazık ki.

Sosyal medya kusur, sorun olarak gösterdiği her şey için bir de pahalı bir çözüm sunuyor bizlere. Çatlaklar için ameliyat, kilo problemleri için sağlıklı bir diyet yerine sağlıksız kilo verme çayları ve hapları, saçlarınızın sosyal medyada gördüğünüz modeller gibi olması için binlerce ürün, burnunuzdaki siyah noktalar için maske, o maskenin büyüttüğü gözenekler için başka bir ürün, bu ürünün yarattığı başka bir sorun için başka bir ürün. Bu döngü içerisinde kadın kendi bedenine uzaklaşıyor ve düzeltmesi gereken bir objeymiş gibi görmeye başlıyor kendisini. Bu aşırı tüketim zincirinde kaybolup sağlığımızı, benliğimizi kaybediyoruz.
Kapitalizm kadının beden algısıyla sürekli oynayarak kadınları metalaştırmaya devam ediyor. Instagramdaki modellerin aksine vücudumuzda çatlakların olması normal bir şey; vücudunun sarkması, göbeğinin olması, basenlerinin olması, sivilcelerinin çıkması, vücudundaki kıllar. Bunlar sosyal medyanın "kusur" olarak nitelendirdiği tamamen normal, her kadında olan şeyler. Bu aşırı tüketim, gerçekçi olmayan standartlar döngüsünde kaybolmak yerine bu yazıyı okuyan her kadına özellikle de genç kadınlara çözümün, binlerce ürün denemekte veya bir instagram postundaki bir modelle kendimizi karşılaştırmak, kendimizden uzaklaşmak, vücudumuzu düzeltilmesi gereken bir "şey" olarak görmektense kendimizi sevmekte olduğunu söylemek istiyorum.

Bu döngü içinde kaybolup öz saygını kaybetmek yerine kapitalizmin ve sosyal medyanın kadın bedeni üzerindeki etkileri hakkında bilgi sahibi olmalısın ve bu propagandalara karşı gözünü dört açmalısın. Verebileceğim en büyük tavsiye başını sosyal medyanın sirk şovundan kaldırman ve sağındaki ve solundaki "normal" kadınlara bakman olur. Kapitalizmin gerçekçi olmayan estetik algısına hitap etmek zorunda değiliz, değilsin.








Yorumlar