top of page

Özel Okmeydanı Hastanesi'nden Bir Hemşire ile Röportaj

Özel Okmeydanı Hastanesi'nde sağlık emekçileri hakları için mücadele etmeye devam ederken Şafak Grubu'na ait hastane boşaltılmaya başlandı. Hastane önünde bulunan sağlık emekçilerinden bir hemşire ile yaptığımız yaşanan sürece dair röportajımızı paylaşıyoruz.


Özel Okmeydanı hastanesinde 18 yıldır hemşireyim. Bütün birimlerinde çalıştım. Sürecin buraya geleceğini tahmin edemiyorduk. Hiç böyle bir şey beklemiyorduk çünkü burası aile gibiydi. Güzel çalışıyorduk. Süreç şöyle başladı. 8 aydır maaşlarımız sürekli gecikiyordu. Bir baktık ki 3 aylık maaşımız içeride. İşin rengi değişmeye başlamıştı. 10 Kasım’da öğleden sonra mesai çıkışına yakın teknik ekipten bir arkadaşımız görsel bir çekimi idareye vermesiyle başladı. İdare sadece bu çekime bakarak herhangi bir deprem raporu yokken bize, “sizleri ücretsiz izine çıkarıyoruz bu hastanede deprem riski var” deyip bizi çıkardılar, kapının önüne koydular.

Süreç böylece başladı. Bizim için bu süreç çok yıpratıcı ama biz tüm haklarımızı alacağız. Onun için mücadele ediyoruz. Mücadele etmeye de devam edeceğiz. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Sosyal medya, yanımıza gelen destekçiler, sendikalar, milletvekilleri, ilçe sağlık müdürlüğünden destek alıyoruz. Biz hukuki yollarla haklarımız ne ise sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Madem deprem riski vardı 23 Nisan’da sallandığımızda örnekler alınmadı, kontroller yapılmadı, önlem alınmadı? Biz yıllarca o zaman deprem riskli bir binada çalıştık. Bizim hayatımız bu kadar ucuz mu? Sen 8 ay maaşlarımızı vermedin sonra da depremi bahane ettin. Bana cevap versin.

Çalışma saatlerimiz çok uzundu. 18 yıldır gece çalışıyorum. Çok fazla iş yükü var ama maaşlar çok düşük. Sigortayı düşük göstermek için mesaileri elden verme vs her şey var. Sesimizi çıkarmıyorduk, çoğu şeyi de bilmiyorduk. Hemşireliği iyi bilirim, iğne yapmayı hasta bakmayı bilirim ama bu konuları bilmiyordum. Bu duruma girince yasal haklarımı öğrendim. Fazla çalıştırdıklarını öğrendim. Hakkımın bana verilmediğini öğrendim. Asgari ücret seviyesinde gülünç rakamlar alıyoruz. Onu bile bize vermeye acizler. Bana verecekleri paraya muhtaçlar.

Ben kalp rahatsızlığı geçiren bir insanım. 18 yılda 10 tane hastalığım çıktı. Mesai saatlerinde rahatsızlandım, damar yolumu açtırdım sabaha kadar öyle çalıştım. Sabah beni ambulansla başka bir hastaneye sevk ettiler. Anjio oldum. Öyle çalıştım çünkü çalışmak zorundaydım. İşveren bu halde benim maaşımı vermiyor. Maaşımı vermeyerek benim hayatımı kısıtlıyorsun. Benim kiram var, faturalarım var, geçimim var, sosyal çevrem var. Vicdanı olmayan insan rahat olur. Demek ki bunların vicdanı yok. Ben başımı yastığa rahat koyamıyorum. Bir kuruşumuzu bile onlara yedirmeyeceğiz.

Ben burada kapıdan içeri girerken “aman kirlenmesin, burası sağlık hizmeti veriyor, aman paspas yapan arkadaşımın emeği ziyan olmasın” diye adımlarımı atarken dikkat ediyorum. Sen burada hastaya kullanacağım tıbbi malzemeleri saklıyorsun. Şimdi depoda gördüm onları. Varmış. Kendim evden sabun getirdim. Serum seti yok, damar yolu açacak malzeme yok. Sen saklamışsın biz cebelleşmişiz. Kalbim dolu, daha söyleyeceklerim var söyleyemiyorum.

 
 
 

Yorumlar


EKA3-01.png

dünyaya başkaldırıyoruz!

© 2023 by RAFTER'S. Proudly created with Wix.com

bottom of page